A V U K A T L A R
A T T O R N E Y S A T L A W
EŞLERİN FİZİKSEL ŞİDDET TEŞKİL EDEN DAVRANIŞLARDA BULUNMASI HALİNDE
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILDIĞI KABUL EDİLİR.
Eşin vücut bütünlüğüne zarar verici nitelikteki her türden davranış fiziksel şiddet olarak kabul edilir.
Eşi, eşin üvey çocuklarını, eşin ailesini dövmek fiziksel şiddet teşkil eder ve boşanma sebebi olabilir. Bu hususta Yargıtay tarafından verilen bazı kararlar şu şekildedir:
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2009/21388 E., 2010/399 K. sayılı ve 13.01.2010 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir.
2) Davalı-davacı kadının temyizinin incelenmesinde:
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle *davacı-davalı kocanın eşini evden kovduğu, hakaret ettiği ve kayınpederine şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya (TMK.md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının davasının reddi doğru bulunmamıştır.
S O N U Ç : Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. bentte yazılı sebeple BOZULMASINA, davacı-davalının temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen nedenle reddi ile kocanın davasıyla ilgili verilen hükmün ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2010 (Çrş.)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2011/23276 E., 2012/786 K. sayılı ve 23.01.2012 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının davacının ilk eşinden olan çocuklarını dövdüğü, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2012 (Pzt.)
Eşin çocukları ya da ailesi tarafından dövülmek ve diğer eşin bu duruma sessiz kalması da boşanma sebebidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2006/18922 E., 2007/8039 K. sayılı ve 14.05.2007 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanmaya neden olan olaylarda annesinin karısını dövmesine sessiz kalan, eşini istemediğini söyleyen davacı koca tam kusurludur.
Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen *davalı kadın ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak *davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine,peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcın yatıran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2007 (Pzt.)