A V U K A T L A R
A T T O R N E Y S A T L A W
EŞLERİN BORÇLANMA KONUSUNDA EKONOMİK ŞİDDETE VARAN DAVRANIŞLARDA BULUNMASI BOŞANMA SEBEBİDİR
Eşlerin borçlarını ödememeleri, sürekli olarak ve aşırı bir şekilde borçlanmaları, eve haciz gelmesine sebebiyet vermeleri, alacaklıların rahatsız etmesine sebep olmaları, aşırı bir şekilde şans oyunu oynamaları, eşini ekonomik gücünün üstünde borçlandırmaları, eşini borçlanmaya zorlamaları gibi davranışları boşanma sebebidir.
Bu husustaki birtakım Yargıtay kararları şu şekildedir:
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2012/7020 E., 2012/26316 K. sayılı ve 07.11.2012 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından reddedilen boşanma ve maddi tazminat davaları ile ziynet alacağı davasında reddedilen kısım yönünden; davalı koca tarafından ise ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kocanın eşini borçlanmaya zorladığı ve eşi bunu kabul etmediğinde ev eşyalarını satıp birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
b)Davacı kadının maddi tazminat isteği kocanın kendisine çektirdiği kredilerden kaynaklanan alacak davasıdır. Bu dava boşanmanın fer'isi niteliğinde olmadığı gibi nispi harcı da alınmıştır. İstek kârz akdine dayalı olup genel hükümlere tabidir ve bu davada asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönüne alınması zorunludur. Davacının maddi tazminat davası konusunda görevsizlik kararı vermek gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2/a,b bentlerinde gösterilen sebeplerle boşanma davasının reddi ve maddi tazminat davasında görev yönünden BOZULMASINA, hükmün ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2012 (Çar.)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2011/2391 E., 2011/23715 K. sayılı ve 27.12.2011 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Yapılan soruşturma, toplanan delillerden davalının birlik görevlerini yerine getirmediği ve aile düzenini bozacak derecede borçlandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün için de karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.12.2011 (Salı)
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 2011/20475 E., 2012/15808 K. sayılı ve 11.06.2012 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, nafaka, tazminatlar yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise, kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın tüm temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerden; evlilik birliğin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, birlik görevlerini ihmal eden, eşine ekonomik baskı uygulayıp, hakaret eden, eşini iffetsizlikle suçlayıp, güven sarsıcı davranışlar sergileyen, eşini müşterek eve almayan davacı-davalı koca, eşine hakaret edip, eşinden habersiz etraftan borçlanan davalı-davacı kadına oranla daha ziyade kusurludur. Durum böyle iken tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak davalı-davacı kadının manevi tazminat isteminin (TMK.md.174/2) reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Ü.'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran A.'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2012 (Pzt.)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2013/6097 E., 2013/17636 K. sayılı ve 24.06.2013 tarihli içtihadı:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan tahkikat ve toplanan delillerden, davalı kadının eşine sopayla saldırıp, eşini tehdit etmesine karşılık davacı kocanın da birlik görevlerini ihmal ettiği, kumar ve şans oyunlarına para harcayıp eve haciz gelmesine sebebiyet verdiğini, alkol alıp eşine hakaret ile tehditte bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davacı koca daha ziyade kusurludur. Evlilik birliğinin devamında taraflar bakımında korunmaya değer bir yarar kalmamış; davalı kadının boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması nitelinde olduğundan Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları davada gerçekleşmiştir. Eşleri bir arada yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesi karşısında kocanın boşanma davasının kabulüyle boşanmaya karar verilecek yerde (TMK. md. 166/2) yetersiz gerekçeyle davanın reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.06.2013 (Pzt.)